Kumru Nine ve Sonsuz Su Testisi

Uzak Anadolu köylerinden birinde, kır çiçekleriyle dolu bir tepede Kumru Nine adında bilge bir kadın yaşarmış. Kumru Nine, her sabah yamaçtan aşağı iner, elindeki toprak testisiyle dereden su taşırmış. Ama bu testinin bir sırrı varmış: Ne kadar su alırsa alsın, asla dolmazmış. Ve daha da ilginci, döktüğü su ne toprağı çamur eder ne de boşa gider; nereye dökülse orası canlanır, çiçek açar, yeşermeye başlarmış.

Köylüler Kumru Nine’ye saygı duyar ama testinin sırrını sormaya cesaret edemezlermiş. Ancak içlerinden biri, genç ve hırslı bir delikanlı olan Aras, bu sırrı öğrenmek için sabırsızlanıyormuş.

Bir gün Aras, Nine’nin yolunu beklemiş ve cesaretini toplayarak sormuş:

— “Nineciğim, bu testi neden hiç dolmuyor? İçine döktüğün su nereye gidiyor?”

Kumru Nine hafifçe gülümsemiş:

— “Evladım, bu sadece bir su testisi değil. İçine hırs, kıskançlık ya da bencillik koyarsan, hemen çatlar. Ama içine iyilik, yardım ve şükür koyarsan sonsuz olur.”

Aras bu cevabı pek anlamamış ama “Eğer ben bu testiyi alırsam tüm köyü zengin ederim!” diye düşünmüş.

Ertesi sabah, Kumru Nine dağ yoluna çıkarken testi, her zamanki gibi taşların üstüne bırakılmış. Aras, gizlice testiyi alıp kendi evine götürmüş. Ancak o suyu kendi tarlasına döktüğünde ne çiçek açmış ne de toprağı yeşermiş.

Sinirlenmiş, daha fazla su dökmüş, testi zorlarken çatlamış. İçinden bir ses yükselmiş:

— “Bu testi, paylaşmak isteyenin ellerinde büyür. Kendine saklamak isteyenin ellerinde parçalanır.”

O anda Aras’ın gözleri dolmuş. Testinin parçalarını toplayıp Kumru Nine’ye geri götürmüş.

— “Özür dilerim nine… Hırsla hareket ettim. Sana ait olanı bencilce aldım.”

Kumru Nine gülümsemiş. Sonra değnekle yere üç kez vurmuş. Kırık testi birdenbire bütünleşmiş. Ama bu kez farklıymış: Yeni testinin üstünde nar ağacı çiçekleri işlemeleri varmış.

— “Al evladım,” demiş Nine. “Bu testi artık senin. Ama sadece ihtiyaç sahiplerine su taşırsan çalışır.”

O günden sonra Aras, her sabah köyün yaşlılarına, susuz tarlalara, çocukların oyun alanına su taşıyarak yaşamış. Ve gerçekten de her yere bolluk getirmiş.

Köy halkı onu artık “Su Yüreği Aras” diye anarmış.