Bavulun İçindeki Sürpriz

Toprak, ilk kez ailesiyle birlikte bir tatile çıkacaktı. Gidilecek yer Karadeniz'deydi: yemyeşil yaylalar, serin sular ve bolca yağmur. Ama Toprak'ın aklında tek bir şey vardı:

— “Uçağa bineceğim! Gökyüzünden aşağıya bakacağım!”

Tatil sabahı erkenden kalktılar. Annesi bavulu hazırlamıştı ama Toprak da çantasına birkaç özel eşya koymak istedi: defteri, bir kalem, en sevdiği kırmızı arabası ve dedesinden kalan küçük pusula.

Uçakta cam kenarında otururken, aşağıda pamuk gibi bulutlara bakarak defterine bir şeyler karaladı:

“Yolculuk sadece gitmek değildir, bazen kendini bulmaktır.”

İlk durakları bir yayla köyüydü. Toprak burada ilk kez bir buzağı gördü, toprağa çıplak ayakla bastı ve yağmur altında koşturdu. Her gün bir yenilik, her gün bir sürpriz vardı.

Bir sabah kahvaltıda, dedesinin pusulasını çıkarıp oynarken yaşlı bir köylü amca dikkat kesildi:

— “Bu pusula bana tanıdık geldi. Böyle bir pusulayı gençken kaybetmiştim…”

Toprak şaşırdı. Annesi gülümsedi.

— “Bu pusula dedenden kaldı bize. Belki de bir gün sana anlatacağı hikayeyi bekliyor.”

O gece Toprak defterine şunu yazdı:

“Tatil bazen sadece eğlenmek değil, geçmişle tanışmaktır.”

Yolculuk bittiğinde dönerken ağlıyordu. Ama artık sadece eğlendiği için değil.
Çünkü kalbinde yepyeni bir defter, sayfalarında kocaman anılar vardı.