Teneffüs Canavarı

Okulda herkes teneffüsü dört gözle beklerdi. Ama o gün ders zili çaldığında bir gariplik oldu. Kapıdan kocaman, renkli ve şişkin yanaklı bir yaratık içeri girdi. Çocuklar korkacaklarını sandılar ama yaratık kahkaha atarak bağırdı:
— “Ben Teneffüs Canavarıyım! Oynamadan kimse sınıfa dönemez!”

Öğretmen şaşkın bir şekilde dışarı çıkınca çocuklar donup kaldı. Teneffüs Canavarı yere büyük bir top attı, ardından saklambaç saymaya başladı. Çocuklar gülerek oyuna katıldılar. Koşanlar, zıplayanlar, kahkahadan yerlere yatanlar… Ortalık tam bir şenlikti.

Ama işler kontrolden çıkmaya başladı. Bir çocuk su şişesiyle fıskiye yapınca sınıf göle döndü, başka biri sırayı kaydırak yaptı. Teneffüs Canavarı gülmekten yerlere yuvarlanıyordu.

Tam o sırada müdür kapıyı açtı. İçeriyi görünce şoke oldu. Teneffüs Canavarı bir anda küçülüp renkli bir balona dönüştü ve “pııııf” diye söndü. Geriye sadece kahkahalar kaldı.

Müdür gözlüklerini düzelterek dedi ki:
— “Sanırım teneffüsü biraz fazla ciddiye almışsınız.”

Çocuklar o günden sonra her teneffüste Teneffüs Canavarı’nı hatırlayıp gülmekten kendilerini alamadılar. Çünkü biliyorlardı ki, kahkaha olmadan teneffüs eksik kalırdı.