Çınar Ağacının Altında
Çınar ağacında başlayan dostluk, defter sayfalarına dökülür.

Sesli Dinle
Hikayeyi sesli olarak dinleyebilirsiniz
Hikayeyi Oku
Hikayenin tam metni
Ali ve Nisa, aynı mahallede oturan iki çocuktu. Yaşları küçük olsa da kalpleri kocamandı. Her sabah okuldan önce mahalle parkındaki büyük çınar ağacının altında buluşurlardı. Çınar ağacı onların gizli evi gibiydi; dalları gökyüzüne uzanırken yapraklarının hışırtısı arkadaşlıklarına eşlik ederdi.
Bir gün, okul çıkışı Nisa gelmedi. Ali çınar ağacının altına oturdu, bekledi, ama kimse gelmedi. Ertesi gün de aynı… Üçüncü gün annesinden Nisa'nın hasta olduğunu öğrendi. Ateşi vardı, konuşmakta bile zorlanıyordu.
Ali, evde düşüncelere daldı. Nisa’yı neşelendirmek için bir şey yapmalıydı. Çantasından bir defter çıkardı ve çınar ağacının altında geçirdikleri anıları yazmaya başladı. Nisa’nın gülüşünü, salıncakta dönerken bağırışlarını, beraber çizdikleri hayali haritaları…
Bu defter, “Çınar Günlüğü” adını aldı.
Ali, günlüğü güzelce sardı, arasına çınar yaprağı koydu ve Nisa’nın kapısına bıraktı. Ertesi sabah çınar ağacına gittiğinde, ağacın dibinde başka bir defter buldu.
Üzerinde Nisa’nın el yazısıyla bir not vardı:
“Sıra bende… Çınar Günlüğü artık bizim.”
Günler geçti, Nisa iyileşti. O günden sonra çınar ağacının altında artık sadece oyun değil, kelimeler de paylaşıldı. İki çocuk, birlikte büyürken, dostluklarının her anını o günlüğe yazdılar.
Ve yıllar sonra bile, çınar ağacı altında biri oturup sayfaları çevirdiğinde, dostluğun nasıl büyüdüğünü duyabiliyordu: hışırtıların arasında, satır satır…
Yazar Hakkında
Yazar
Yazar | Masalcım - 19.08.2025
Masalcım Premium
Sınırsız masal erişimi ve özel içerikler için premium üyeliğimize göz atın!
Detaylı Bilgi